Toplumda yaklaşık her 100 kişiden 80’i bel ya da boyun ağrısından şikayet ediyor. Hayat kalitesini ciddi oranda düşüren bu sorun birçok far...
Toplumda yaklaşık her 100 kişiden 80’i bel ya da boyun ağrısından şikayet ediyor. Hayat kalitesini ciddi oranda düşüren bu sorun birçok farklı nedenden kaynaklansa da yaklaşık yüzde 20’sinde altta yatan etkenin fıtık olduğu düşünülüyor.
Yeditepe Üniversitesi İhtisas Hastanesi Algoloji Uzmanı Prof. Dr. İlhan Öztekin, özellikle uygun seçilmiş hastalarda Nükleoplasti ile çok kısa sürede fıtıklardan kurtulmanın mümkün olduğunu söylüyor.
Fıtıkların yarattığı bel, boyun, omuz, sırt, bacak ağrısı hareket kabiliyetinin ciddi olarak azalmasına ve gündelik yaşamın etkilenmesine neden olabiliyor. Her yaştan kişide görülmesinin yanısıra, ağırlıklı olarak 30-40 yaş arasında görülen fıtıklar ileri seviyeye ulaşmadıysa cerrahi dışı yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Nükleoplasti yöntemi de son yıllarda kullanım sıklığı artan cerrahi olmayan girişimsel bir yöntem.
Yeditepe Üniversitesi İhtisas Hastanesi Algoloji Uzmanı Prof. Dr. İlhan Öztekin, Nükleoplasti ile doğru seçilmiş bel ve boyun fıtığı hastalarının çok daha kısa sürede normal yaşamlarına dönebildiğine dikkat çekiyor. Herhangi bir cerrahi işlem uygulanmadığı ve dikişsiz bir yöntem olduğu için de çok kısa süre içinde işlem tamamlanabiliyor. Doğru hasta grubunda yüzde 90’a varan oranda başarılı sonuçlara ulaşmanın mümkün olduğunu dile getiren Prof. Dr. İlhan Öztekin, bu yöntemden başarı elde edilemeyen hastaların tedavisinde cerrahi kullanılması gerektiğinin de altını çiziyor.
Lokal anestezi altında gerçekleştiriliyor...
Radyofrekans enerjisi kullanma esasına dayanan yöntemin, lokal anestezi altında uygulandığını hatırlatan Prof. Dr. İlhan Öztekin, sözlerine şöyle devam ediyor: “Radyofrekans enerjisi ileten bir iğne çubuğu kullanılarak fıtık olan diskin bulunduğu omurlar arasına giriliyor. Radyofrekans ile oluşturulan yaklaşık 80 derecelik ısıyla da fıtığın bulunduğu diskin içeriği buharlaştırılarak ortamdaki basıncın azalması sağlanıyor. Fıtığı oluşturan dokular da büzüldüğü için diskin içine doğru çekiliyor. Tüm bu işlemler sonrasında hasta aynı gün içinde taburcu ediliyor ve ortalama iki gün içinde de iş yaşamına geri dönebiliyor.”
Kimlere uygulanabilir?
Nükleoplasti yönteminden istenilen sonucun alınabilmesi için fıtığın büyüklük derecesi son derece önem taşıyor. Kopmuş fıtık olarak tanımlanan dördüncü derece fıtığı olan hastalar ve omurilik bölgesinde tümör bulunan kişilere uygulama yapılamıyor. Uygulama kararı hekim muayenesinden sonra verilebiliyor.
Nükleoplasti ile tedavi edilen fıtığın tekrarlama olasılığı daha düşük
Prof. Dr. İlhan Öztekin, nükleoplasti sonrası fıtığın tekrarlama olasılığının, ameliyat geçirenlere oranla daha az olduğunu belirtiyor ve şunları ekliyor: “Ameliyat sırasında fıtığa ulaşmak için kemik dokuda büyük bir pencere açılıyor. Oysa nükleoplasti esnasında böyle bir pencere açılmadığı için fıtık gelişme ihtimali daha düşük oluyor.”
Bununla birlikte, nükleoplasti her ne kadar cerrahi dışı bir yöntem olsa da, yeterince tecrübesi olmayan hekimlerin yapabileceği bir uygulama olmadığının altını çizen Prof. Dr. İlhan Öztekin “Tecrübesiz ellerde yapılan uygulamalarda bazı komplikasyonlar görülebiliyor” diyor.
Hiç yorum yok
Yorumlarınızı bekliyoruz